Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan 'vergi adaleti’ açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan 'vergi adaleti’ açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, vergi adaletini güçlendirmek amacıyla doğrudan vergilerin payının artırılacağını ve Türkiye'nin ekonomik reform sürecinde bu yönde önemli adımlar atacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ekonomik reform ve vergi adaletine yönelik önemli adımlar atmaya devam edeceğini belirtti. Yılmaz, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında vergi adaletini güçlendirecek doğrudan vergilerin payının artırılması konusuna vurgu yaptı.

Yılmaz, X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Geçen yıl Orta Vadeli Program (OVP) hazırlık sürecinde; çalışan ve işveren kesim temsilcileri ile yaptığımız istişarelerde, üzerinde uzlaşılan önerilerden biri, vergi adaletini güçlendirecek şekilde doğrudan vergilerin payının artırılması olmuştu. 2023 Eylül ayında ilan ettiğimiz OVP’de bu politikayı resmi dokümanımıza dahil ettik ve kamuoyu ile paylaştık. Bir süredir hazırlıkları yapılan, etki analizleri tamamlandıktan sonra Meclis’imizin takdirine sunulacak olan vergi düzenleme taslakları, esas itibarıyla bu politikayı yansıtmaktadır. Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir.

Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemelidir.

Etki değerlendirmede temel çerçevemiz; vergide adaleti artırırken enflasyonist yan etki oluşturmamak, gelir dağılımını gözetmek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı korumaktır. Harcama ve gelir tedbirleriyle mali dengelerde sağlanacak iyileşme, Haziran ayı ile başlayacak dezenflasyon dönemini destekleyecek, yıllık bazda trilyon Türk Lirası düzeyinde seyreden deprem harcamaları başta olmak üzere, kamu harcamalarını sağlıklı kaynaklarla finanse etme imkanı sunacaktır. Böylece, kamunun borçlanma ihtiyacı ve faiz giderleri de azaltılmış olacaktır.

'BÜTÇE AÇIĞIMIZ ÇOK DAHA DÜŞÜK SEVİYELERE GERİLEYECEKTİR'

Bütçe açığının milli gelire oranı geçen yıl ortalarında 2023 yılı için yüzde 10 civarında tahmin edilirken, aldığımız tedbirler ile gerçekleşme yüzde 5,2 olmuştu. Geçici nitelikte olan deprem harcamaları hariç bütçe açığı oranı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşmişti. 2024 yılı başında milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz bütçe açığının, yıl sonunda geçen yılki orana yakın düzeylerde gerçekleşmesini bekliyoruz.

2025 yılında ise deprem harcamalarının azaldığı döneme girilecek, bütçe açığımız çok daha düşük seviyelere gerileyecektir. Bir yandan bütçe açığını azaltırken, diğer yandan dış dengemizi iyileştiriyoruz. 12 aylık mal ihracatımız 260 milyar doları aşarken, yıl sonunda 60 milyar dolara ulaşmasını hedeflediğimiz turizm geliri başta olmak üzere hizmet ihracatımız artmaya devam ediyor.

‘HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ’

Büyüme, ihracat ve istihdam artışı sürdürülürken, bütçe açığının ve cari açığın düştüğü, rezervlerin ve risk göstergelerinin iyileştiği sağlam bir zeminde; Haziran ayından başlamak üzere aylık ve yıllık enflasyon oranlarında belirgin düşüş göreceğiz. Temmuz-Eylül döneminde baz etkisinin de katkısıyla enflasyon oranında düşüşün hızlanmasını ve yıl sonunda oranın Merkez Bankası tahminlerine yaklaşmasını bekliyoruz. 2025 yılında yüzde 20’nin altında, 2026’da ise tek haneli enflasyon için kararlı ve koordineli bir şekilde programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Para politikalarının yanı sıra, maliye politikaları ve yapısal reformlarla hedeflerimize ulaşacağız.

OVP’de ilan ettiğimiz yedi öncelikli başlık altında 81 reform tedbirini ilgili kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyoruz. Söz konusu düzenlemelerin 20 tanesi ilk çeyrek itibarıyla tamamlanmıştır.

Enflasyon oranını düşürdüğümüz ortamda, istikrar içinde ve kapsayıcı büyüme yaklaşımı ile temel amacımız; yeşil ve dijital dönüşümü esas alan kalkınma stratejisi ile yatırımları desteklemek, verimliliği artıran yapısal reformları sürdürmek, teknolojik atılımlar ile rekabet gücümüzü yükselterek ihracatımızı geliştirmek, oluşacak kalıcı refah artışını ise geniş sosyal kesimlere yansıtmaktır.

İzlediğimiz politikaların oluşturacağı ‘mali alanı’ öncelikli olarak nitelikli yatırımlar ile reel ekonomiyi güçlendirmek ve kalıcı sosyal refahı artırmak üzere değerlendireceğiz.

Hiçbir vizyon, plan ve program ortaya koymadan, altı boş ve aldatıcı popülist söylemler ile hareket edenlerin çözüm adresi olmadığını, ülkemizin tarihi tecrübesinden ve dünya örneklerinden gayet iyi biliyoruz. Programımızın olumlu etkilerinin daha belirgin şekilde ortaya çıkması bu söylemleri de zayıflatacaktır.

Gerçekçi ve güvenilir bir politikalar setinden bahsetmenin asgari şartı, ‘ne yapacağınız’ kadar ‘nasıl yapacağınızı’ da ortaya koymaktır. Ülkemizde genel siyaset tarzının bu yönde gelişmesi samimi temennimizdir. Yapıcı her eleştiriye ve öneriye açık olduğumuzun da bilinmesini isteriz.

Dünyada ekonomik aktivitenin tarihsel ortalamaların altında seyrettiği, bölgemizde jeopolitik birçok olumsuzluğun yaşandığı, tarihimizin en büyük afetinin yaralarının sarıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu şartlara rağmen sağlayacağımız başarı, ülkemizi uluslararası arenada farklı bir lige taşıyacaktır.

Ülkemiz için altın değerinde olan seçimsiz dört yıllık süre, siyasi ve sosyal sahiplenme ile birleştiğinde, tarihi bir fırsat penceresi oluşturmaktadır.

Tüm çabamız, Sayın Cumhurbaşkanımızın tecrübeli ve dirayetli liderliğinde, siyasi istikrar ve güven ortamında, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye Yüzyılı’nda ülkemiz ve milletimiz için daha müreffeh ve güçlü yarınlar inşa etmektir"

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.