ABD’den UCM’nin Netanyahu ve Gallant’a yönelik tutuklama kararına sert tepki: Hatalı ve utanç verici
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gerekçesiyle tutuklama kararı verdi.
Mahkeme, Netanyahu ve Gallant’ın, savaş aracı olarak aç bırakma ve sivil halka yönelik saldırılar düzenleme gibi suçlardan sorumlu olduklarını belirtti. Ancak bu karar, ABD başkenti Washington’da büyük yankı uyandırdı ve Washington yönetiminden sert bir tepki geldi.
ABD’DEN SERT TEPKİ VE ENDİŞELER
Beyaz Saray, UCM’nin kararını "hatalı bir süreçle alındığını" ve kararın demokratik devletlerin kendini savunma hakkını tehdit ettiğini ifade etti. Başkan Joe Biden, mahkemenin kararını "utanç verici" olarak tanımlarken, Pentagon da kararı reddetti.
ABD, İsrail’in bir UCM üyesi olmamasına rağmen, mahkemenin aldığı kararların, dünya genelinde tüm demokratik devletlerin savunma hakkına yönelik bir tehdit oluşturduğunu savundu. ABD yetkilileri, bu kararların ileride Amerikalı askerler ve siyasetçiler için emsal teşkil edebileceğinden endişe ediyor.
İSRAİL YANLISI ÇEVRELERİN TEPKİSİ
Washington’daki İsrail yanlısı kuruluşlar, UCM’nin itibarsızlaştırılması ve finansmanının kesilmesi çağrısında bulunuyor. Ayrıca, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu yeni Kongre’de, mahkemeye yönelik yaptırımların gündeme gelmesi bekleniyor.
Bu durum, ABD’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne karşı tutumunun, geçmişteki sert politikaların aksine, İsrail’e gelince tamamen değiştiğini gösteriyor.
ABD’NİN İKİLEMİ VE ÇELİŞKİLİ İLİŞKİSİ
Trump yönetimi sırasında ABD, UCM’ye karşı sert bir duruş sergileyerek, mahkemenin Afganistan’daki Amerikan askerlerine yönelik başlattığı soruşturmaları yaptırımlarla engellemişti.
Ancak Biden yönetimi, Rusya’ya karşı UCM’ye destek çağrısı yapmıştı. İsrail söz konusu olduğunda ise ABD’nin tavrı, çifte standart eleştirilerine yol açacak şekilde değişiyor.
ULUSLARARASI HUKUK VE ABD-İSRAİL İLİŞKİLERİ
UCM’nin Netanyahu ve Gallant hakkında verdiği tutuklama kararı, İsrail’in uluslararası arenadaki itibarını sarsabilir ve ABD ile UCM arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirebilir. Ancak ABD’nin İsrail’e verdiği sınırsız destek, uluslararası hukukun geleceği hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Bu gelişmeler, Washington’un uluslararası hukuk ve insan hakları konusunda tutarsız bir politika izlediği yönünde eleştirileri güçlendiriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.