Denizbank yönetimi hakkında dolandırıcılık iddianamesi: Seçil Erzan davası genişliyor

Seçil Erzan ve 7 sanığın 30’dan fazla kişiyi yüksek kar vaadi ile dolandırdığı iddiasıyla açılan davada önemli bir gelişme yaşandı. Savcılık, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla iddianame hazırladı.

Ateş ve Aydoğdu'nun 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla 72'şer yıldan 240'ar yıla kadar hapisleri istendi.

OLAYIN ARDINDAKİ İDDİALAR VE MAĞDURLAR

Denizbank’ın Levent Büyükdere Şubesi eski Müdürü Seçil Erzan ve 7 sanığın, aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Fatih Terim’in kızı Buse Terim’in de bulunduğu onlarca kişiyi dolandırdığı iddiasıyla görülen davada önemli bir gelişme yaşandı.

Dava sürecinde mağdur avukatları defalarca kez Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun dinlenmesini talep etse de mahkeme tarafından bu talep kabul edilmedi.

Ancak bu süreçte Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera’nın da aralarında bulunduğu 24 kişi Ateş ve Aydoğdu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

İDDİANAMENİN ANA DAVAYLA BİRLEŞTİRİLMESİ TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu suç duyurusu ile ilgili soruşturma başlattı ve konuyla ilgili iddianame hazırladı. Ateş ve Aydoğdu için “nitelikli dolandırıcılık” suçlaması yöneltilirken her mağdur için 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

Savcılık, ayrıca hazırlanan iddianamenin ana dava ile birleştirilmesini talep etti. Eğer iddianame kabul edilirse dava, 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

ERZAN’IN İFADESİ: 'AYRICALIKLI TANIYORLARDI'

Soruşturma kapsamında Seçil Erzan’ın ifadesi alındı. Erzan, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun kendisini ayrıcalıklı olarak tanıdığını, Ateş’in yaşanan bütün olaylardan haberdar olduğunu, çünkü mağdur olduğunu iddia eden kişilerin genel müdür ve yardımcısı ile yakın ilişkileri olduğunu belirtti.

ATEŞ’İN SAVUNMASI: 'SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ'

İddianamede, ifadesine yer verilen Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 7 Nisan 2023’te dolandırıcılık olayından haberi olduktan sonra bankanın avukatlarıyla savcılığa gelerek suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Ateş, aynı gün müşteki Fatih Terim ile telefonda görüştüklerini, bir gün sonra görüşmek üzere randevulaştıklarını belirterek, söz konusu olayla ilgisinin olmadığını savundu.

Ateş, müştekiler Selçuk İnan, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve Nestor Fernando Muslera vekili tarafından yapılan şikayet dilekçesinde, "Seçil Erzan'ın Denizbank AŞ'nin CEO'su Hakan Ateş ve İcra Kurulu Üyesi Mehmet Aydoğdu önderliğinde özel bir fon kurduğu ve bu fonun Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu tarafından yönetildiği" şeklindeki iddiaları kabul etmediğini bildirdi.

'ÖZEL BİR FON MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Ateş, söz konusu fonun kurulmasının zaten Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) iznine tabi olduğunu, bu tür fonların hiçbir şekilde saklı veya gizli bir şekilde kurulamayacağını savundu.

Ateş, "Bu fonlar zaten internet üzerinden bütün dünyaya açıktır. Hiçbir şekilde saklı, gizli, özel bir fon olarak adlandırılabilecek bir fon, sadece bizim bankamız özelinde değil, dünyada mümkün değildir. Bu husus bundan rant elde edebilecek insanların uydurmasıdır" ifadelerini kullandı.

MEHMET AYDOĞDU’NUN SAVUNMASI: ‘İLGİM YOK’

Eski Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu ise, olayla ilgisinin olmadığını belirterek "Ben fon ile alakalı bir genel müdür yardımcısı değilim, fonlarla ilgili hususları bilmem" dedi. Aydoğdu, ayrıca kendisiyle ilgili sahte bir mail düzenlendiğini ve bununla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Aydoğdu, fonun kurulmasıyla ve işletilmesiyle alakalı hiçbir bilgi sahibi olmadığını savunarak, "Söz konusu fonun kurulmasıyla ve işletilmesiyle alakalı bilgi sahibi olmadım" şeklinde açıklama yaptı.

ATEŞ VE AYDOĞDU İÇİN HAPİS CEZASI TALEBİ

İddianamede, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla 72'şer yıldan 240'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame üzerinde mahkeme heyetinin incelemesi sürüyor.