Hollanda'dan UCM'nin kararı sonrası Netanyahu için sert mesaj: Gelirse, tutuklayacağız

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze’deki savaş suçları nedeniyle verdiği tutuklama kararı, dünya çapında yankı uyandırırken, Hollanda’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, Netanyahu’nun ülkeye gelmesi durumunda tutuklanacağını duyurdu.

“UCM KARARLARINA SAYGILIYIZ”

Veldkamp, Hollanda’nın, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ev sahipliği yapan bir ülke olarak, mahkemenin kararlarına uyma yükümlülüğü bulunduğunu vurguladı.

Veldkamp, "Netanyahu ülkemize ayak bastığı an tutuklanacaktır" diyerek, uluslararası hukukun uygulanmasının önemine dikkat çekti. Bu açıklama, Hollanda’nın UCM kararlarına tam bağlılık gösterdiğini ve bu konuda ödün vermeyeceğini gösteriyor.

HOLLANDA’NIN ROLÜ VE UCM’YE BAĞLILIĞI

Hollanda, Lahey şehrinde yer alan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ev sahipliği yapıyor ve uluslararası hukukun uygulanmasında merkezi bir role sahip.

Veldkamp’ın açıklaması, sadece Netanyahu’ya yönelik değil, aynı zamanda uluslararası adalet mekanizmalarının işleyişine duyulan güveni artırma amacı taşıyor.

ULUSLARARASI TEPKİLERİN ARDI ARKASI KESİLMEDİ

Hollanda’nın bu kararlı tutumu, uluslararası toplumda geniş yankı buldu. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, üye ülkeleri UCM kararlarını uygulamaya davet ederken, Belçika ve İngiltere gibi ülkeler ekonomik yaptırımlar ve ticari ilişkilerin askıya alınması çağrısında bulundu.

NETANYAHU İÇİN ARTAN BASKI

Netanyahu ve Gallant hakkında verilen tutuklama kararının ardından Hollanda gibi ülkelerin bu tür açıklamaları, İsrail liderlerine yönelik uluslararası baskıyı artırıyor. Uzmanlar, bu kararların yalnızca hukuki değil, diplomatik ve siyasi etkilerinin de olacağını belirtiyor.

ADALET İÇİN TARİHİ BİR ADIM MI?

Hollanda’nın bu açıklaması, UCM kararlarının sadece kağıt üzerinde kalmayıp uygulamaya geçirilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Netanyahu’nun uluslararası seyahatlerini ciddi şekilde kısıtlayabilecek bu tutum, uluslararası hukuk tarihinde yeni bir dönemin habercisi olabilir.