NATO zirvesi sonrası Erdoğan'dan açıklama: 'İnisiyatif almaya hazırız'

NATO zirvesi sonrası Erdoğan'dan açıklama: 'İnisiyatif almaya hazırız'
ABD'de düzenlenen NATO toplantısında ülke liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin sona ermesinin ardından başta Gazze olmak üzere, terör mücadele ve birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, ''Gazze'de ateşkes ve barışın sağlanması için her türlü inisiyatifi almaya hazırız'' dedi. İşte detaylar...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında düzenlenen NATO-Ukrayna Konseyi Oturumu'nun ardından basın toplantısı düzenledi.

Gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan NATO'nun terör örgütlerine bazı NATO müttefiklerinin terör örgütü PKK/PYD'yi desteklediğini anımsatarak şu ifadeleri kullandı: 

"Finlandiya'nın ve İsveç'in NATO'ya katılım süreçlerinde aldığımız kararlar ve tesis ettiğimiz daimi istişare mekanizmaları, PKK başta olmak üzere terör tehdidinin boyutlarının daha iyi anlaşılmasına vesile oldu. Ancak bazı müttefiklerimizin, bilhassa terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişkiyi kabul etmemiz mümkün değil. İttifakın birliğine ve bütünlüğüne zarar veren bu hatalı politikalardan vazgeçilmesi çağrımı burada tekrarlıyorum."

TÜRKİYE TARAFINDAN ONAYLANMAYACAKTIR

Gazze'de 7 Ekim'den bu yana büyük bir katliamın yaşandığına, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40 bine yakın masum insanın İsrail'in saldırılarıyla hayatını kaybettiğine dikkati çeken Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

Yaklaşık 90 bin yaralı var. Tüm temaslarında Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında süregiden mezalime dikkat çektim. İsrail, Filistin meselesine kalıcı çözüm getirmeden, küresel barış ve istikrardan bahsedilemeyeceğinin altını çizdim. İsrail, soykırım suçlamasıyla yargılandığı Uluslararası Adalet Divanı'nın ihtiyati tedbir ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararlarını ısrarla uygulamıyor. Netanyahu yönetimi yayılmacı ve pervasız politikalarıyla sadece kendi vatandaşlarının değil, tüm bölgenin güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Gelinen noktada şu durumun netleştiğini görüyoruz. Karşımızda savaş hukuku dahil, hiçbir hukuk, nizam, değer ve sınır tanımayan gözü dönmüş bir yapı var. Küresel vicdanın, Filistinli sivilleri hedef alan saldırıların durdurulması için sokaklara döküldüğü mevcut ortamda İsrail'e askeri desteğin sürdürülmesi kabul edilemez. Oturumdaki hitabımda, bu konunun üzerinde hassasiyetle durdum. İttifakımızın temel değerlerini ayaklar altına alan İsrail yönetiminin, NATO ile ortaklık ilişkisini sürdürmesi mümkün değildir. Filistin topraklarında kapsamlı ve sürdürülebilir barış tesis edilene kadar İsrail ile NATO nezdinde işbirliği yapılması yönündeki girişimler, Türkiye tarafından onaylanmayacaktır."

Resim 2024 07 12 132317386

" HER TÜRLÜ İNİSİYATİFİ ALMAYA HAZIRIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 yıllardır işgal ve zulüm altında, kendi topraklarında acı çeken Filistinlilerin, kendi bağımsız ve egemen devletlerine sahip olma hakları teslim edilmeden, kalıcı bir barışın tesis edilemeyeceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Uluslararası camianın sorumluluk sahibi üyelerinin, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm için el ele vermesi önemlidir. Aynı şekilde, tüm baskılara ve yıldırma girişimlerine rağmen Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısının artmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak önce ateşkesin ilanı, sonra da kalıcı barışın temini için garantörlük dahil her türlü inisiyatifi almaya hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum. Buradan tüm müttefiklerimizi, ateşkesin sağlanması ve 9 aydır açlıkla imtihan edilen Gazze halkına insani yardımların kesintisiz ulaştırılması için Netanyahu yönetimi üzerindeki baskılarını artırmaya çağırıyorum."

Bir gazeteci, "Türkiye, sahada somut olarak İsrail'in askeri yıkımını durdurmak, öldürülen insanların, çocukların hayatlarını kaybetmesini engellemek için neler yapacaktır?" sorusunu sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Gıda yardımı mı dersiniz, hastanelerimizi devreye sokmak mı dersiniz? Çocuk, kadın, yaşlı 40 bine yakın insan bu bölgede öldü. Yaralıları söylememe gerek yok. O sayı zaten 100 bine yaklaşıyor. Hastanelerimizi bu konuyla ilgili devreye soktuk. Şu anda hastanelerimize gelen yaralıları tedaviye alıyoruz. Gıda noktasında ise şu ana kadar aynı şekilde 40 bine yakın tır, uçak, bütün bunlarla gıda yardımını bölgeye gönderiyoruz. Kimi El-Ariş, kimi Refah Sınır Kapısı'nda buraya gönderiliyor. Bu yardımlarımız da halen devam ediyor, devam edecek. Bu kardeşlerimizi yalnız başına bırakamayız, onları terk edemeyiz. Aynı şekilde yiyecek, su, giyecek... Bu ihtiyaçları da gidermeye çalışıyoruz. İlgili bilimlerimiz, başta Kızılay'ımız olmak üzere bu çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürüyor. Devlet makamları olarak bu çalışmalara devam ediyoruz, devam edeceğiz. İsrail'i Lahey Adalet Divanı'na da Güney Afrika ile şikayet ettik. İlgili birimlerimiz, Adalet Bakanlığımız bu süreci çalıştırıyorlar. Dünyadaki diğer ülkelerin de şikayetçi olmasını talep ediyoruz. Bu çalışmamız, kampanyamız sürüyor, sürecek. Zira, İsrail'in anladığı dili kullanmamız lazım. Bu sayı ne kadar artarsa o kadar faydalı olacağına inanıyoruz."
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.