Çevre Bakanı Kurum'dan korkutan açıklama: 600 bin konut yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya

Çevre Bakanı Kurum'dan korkutan açıklama: 600 bin konut yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin 25. yılı dolayısıyla kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurum," İstanbul'da olası bir depremde 600 bin konutun ilk dakikalar itibarıyla yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gördük." dedi.

17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin 25. yılı dolayısıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum  kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin AA'ya açıklamalarda bulundu.Kurum 1999'depreminin bir milat olduğunu belirterek,  İstanbul için "Olası bir depremde 600 bin konutun ilk dakikalar itibarıyla yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gördük" dedi. 

17 Ağustos depreminin yaşandığı gece yüreklerin dağlandığını belirten Kurum, depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.

Bakan Kurum daha sonra açıklamalarına şöyle devam etti. 

"Bizim için 1999 Marmara Depremi bir milat oldu. Aynı zamanda 2002 yılından sonra şehirciliğe olan bakış açımızı değiştirdi. 1999 depreminden sonra yaptığımız düzenlemelerle Türkiye'nin güçlü, dirençli ve sağlıklı şehirlerini inşa etme sürecini başlattık. Ülkemizde, çok önemli yasal düzenlemeleri ve yeni uygulamaları hayata geçirdik."

AFET ÖNCESİ ÇALIŞMALAR BAŞLATTIK

"Deprem yönetmeliğini hazırladık. Yapı denetim sistemini hayata geçirdik. Zorunlu deprem sigortası gibi uygulamaları yürürlüğe koyduk. AFAD Başkanlığımızı kurduk. Belediyeler ve TOKİ, konut üretim çalışmalarını hızlandırdı. 2011 yılında yaşanan Van Depremi sonrası Kentsel Dönüşüm Kanunu yürürlüğe girdi. Bununla beraber Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızı kurduk. İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesine özel bir genel müdürlük ihdas ettik ve tüm bu çalışmalar, afet sonrası değil, afet öncesi önlem çalışmalarımız oldu. Tabii bugün tüm Türkiye'de 36 milyon bağımsız birim, 31 milyon konut var. Bunun da yaklaşık 6 milyon bağımsız birimi risk altında, 2 milyonunun acil dönüşüme girmesi gerekiyor."

"Ülkemizin dört bir yanında yerinde, gönüllü ve hızlı kentsel dönüşüm seferberliğimizi muhalefetin tüm engelleme çabalarına rağmen azim ve kararlılıkla sürdürdük. Bu kapsamda belediyelerimiz ve özel sektörümüzle el ele vererek, kentsel dönüşüm ve sosyal konut projeleriyle 3,4 milyon modern ve depreme dayanıklı yeni konut inşa ettik. Şehirlerimizin çehresini baştan aşağı değiştirdik. Bugün, sahada inşası devam eden 250 bin dönüşüm konutu ve sosyal konutumuzu, en sağlam, en güvenli ve sağlıklı şekilde inşa ediyoruz." 

"Elazığ, Malatya ve İzmir'de meydana gelen depremlerde, Giresun, Kastamonu, Sinop, Rize, Bartın'da yaşanan sel felaketlerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında "yeniden inşa" sürecini tamamladık Bu şekilde, milyonlarca vatandaşımızın sıcak yuvalarında geleceğe güvenle bakmalarını sağladık. İnşa ettiğimiz konutlar, ülkemizin yarınları için bir güvence, dünyada ise sağlıklı konut üretmenin önemli bir modeli oldu." 

"İnşa edilen sosyal konutlarda afet riskini azaltmanın yanı sıra gecekondulaşmayı önledikş dar gelirli vatandaşların ev sahibi olma hayalini gerçekleştirdik. İnşallah, yatay mimari, engelsiz yaşam, yeterli sosyal donatı ve teknik altyapı alanları, çevrenin korunması, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirlik anlayışıyla 2035 yılına kadar toplamda 6,5 milyon konutumuzun dönüşümünü tamamlamış olacağız. Başta deprem bölgesi olmak üzere, ülkemizde afetlere dirençsiz tek bir sağlıksız yapı, tek bir çöküntü alanı kalmayacak şekilde çalışmalarımızı kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz." 

OLASI İSTANBUL DEPREMİ TÜRKİYE'Yİ ETKİLEYECEK

"Bu gerçekten hareketle şunu üzülerek söylüyorum, olası bir İstanbul depremi sadece şehrimizi değil tüm Marmara'yı hatta ve hatta tüm Türkiye'yi etkileyecektir. Çünkü ülke ekonomimizin gücü büyük oranda İstanbul'umuzda, bu bölgede yani Marmara'dadır. İstanbul'da yaşanacak bir deprem gerek ekonomik, ticaret ve turizmde gerekse eğitim, savunma ve ulaşımda çok ciddi sıkıntılara yol açacaktır."

"Bugün, İstanbul'un 39 ilçesinde risk analizlerimizi tamamladık ve gördük ki bu şehirdeki toplam ev sayısının beşte biri, yani yaklaşık 1,5 milyon ev sağlıksız durumda. Olası bir depremde 600 bin konutun ilk dakikalar itibarıyla yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gördük. Yani yaklaşık 2,5 milyon insanımız çok ciddi risk altında yaşıyor. Bu durumun ciddiyetinin sonuna kadar farkındayız ve acil olarak bu binaların dönüştürülmesi gerektiğini biliyoruz. İstanbul'da tespit ettiğimiz 1,5 milyon riskli binanın bir kısmını dönüştürdük. Eğitim ve sağlık yapıları dahil olmak üzere kamu binalarının depreme dayanıklılığını artırdık."

"Bu kapsamda 505 bin bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştirdik. Ve 2012'den bugüne kadar bakanlık ve özel sektörle birlikte 903 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda da 181 bin bağımsız bölümün dönüşüm çalışmalarına devam ediyoruz. Bugün İstanbul'umuzda, dönüşümü sokak sokak, mahalle mahalle, ilçe ilçe sürdürüyoruz." 

"Bu süreçte, devlet olarak her zaman vatandaşlarımızın yanında oluyoruz. 2012 yılından bu yana, sadece İstanbul'da 15,5 milyar liralık kira yardımı olmak üzere toplamda 132 milyar lira destek ödemesi yaptık. Bu destekler, İstanbul'u daha güvenli ve sağlıklı bir şehir haline getirme yolunda kararlılıkla attığımız adımların bir göstergesidir."

Deprem gerçeği karşısında en hızlı ve güvenilir projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Kurum, "Geleceğe güvenle yürüyen bir İstanbul için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm, sadece binaların değil, aynı zamanda geleceğimizin de dönüşümüdür. Bu vesileyle, değerli vatandaşlarımızdan kentsel dönüşüm seferberliğine katılmalarını bekliyoruz. Geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Deprem-4

Marmara Bölgesi'nde beklenen depreme karşı yol haritalarına ilişkin bilgi veren Kurum, şunları kaydetti:

"Hazırlıklarımız sürüyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında kısa vadede 'riskli binaların hızla yenilenmesi', orta vadede 'deprem master planlarının uygulanması', uzun vadede ise 'dayanıklı ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek' öncelikli hedeflerimiz arasında. Deprem riski en yüksek bölgelerde kentsel dönüşüm projelerimizi hızlandıracak, bu süreçte riskli yapıların dönüştürülmesine her zaman öncelik vereceğiz. Bu noktada, halkımızın büyük teveccühle karşıladığı, çok yoğun bir başvuru sürecini tamamlayan Yarısı Bizden Kampanya'mızı daha da hızlandıracak adımlarımızı atıyoruz."

KONUT BAŞVURULARI İÇİN DESTEKLERİMİZ SÜRÜYOR 

Yarısı Bizden Kampanyası dahilinde 2,5 ayda 1 milyon 225 bin konuta ilişkin başvuruları aldıklarını belirten Kurum, "Artık Yarısı Bizden'de tarih kısıtlamasını tamamen kaldırdık. 39 ilçemizde, vatandaşımızın süresiz başvuru yapmasının önünü açtık." dedi.

Kurum, proje kapsamında hak sahiplerine 700 bin lirası hibe, 700 bin lirası kredi ve 100 bin lirası da tahliye desteği olmak üzere toplam 1,5 milyon lira destek verdiklerini bildirdi.

Kredi geri ödemelerinin yapı ruhsatının alınmasından 2 yıl sonra başladığını, 10 yıl vadeli kredinin ödemesinin başladığı ilk yıl da faiz uygulanmadığını aktaran Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yine, yeni üretilecek projelerde, otopark ve sığınak alanlarını proje metrekaresinin dışında tutuyoruz. Hiçbir kardeşimizin, hak kaybı yaşamasına izin vermiyoruz. Yüklenici firmalarımız için de bir iyileştirme yapıyoruz. Söz konusu firmalarımıza işe başladıkları anda sözleşme bedelinin yüzde 30'unu hemen ödüyoruz. Böylece işi olabildiğince hızlandırıyoruz. Yarısı Bizden Kampanyası ile hep birlikte İstanbul'umuzu en kısa sürede depreme, tüm afetlere hazırlıklı hale getireceğiz."

Bakan Kurum, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin bölgedeki son durum hakkında da bilgi verdi. "Depremzede kardeşlerimiz yeni yuvasına girmedikçe, biz de evimizde başımızı rahat bir şekilde yastığa koymayacağız" diyen Kurum, şu ana kadar 76 bin konutun tüm donatılarıyla hak sahiplerine teslim edildiğini söyledi.

Kurum, "Eylül ayında 100 bin sayısına ulaşacağız. Yine yıl sonuna kadar toplamda en az 200 bin konutumuzu yine bu anlayışla teslim edeceğiz. 2025'in sonuna geldiğimizde yeni yuvasına, bereketli iş yerine kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak." diye konuştu.

"Adımlarımızı da devletimizin bu büyük hedefine göre atıyoruz. Yeni yuvalarımızı, deprem, toprak kayması, sel, yangın, şiddetli rüzgar gibi potansiyel tehlikelerin olmadığı güvenli alanlara kuruyoruz. Yeni yerleşim yerlerimizi, dere yatakları, suyolları ve su kanallarının uzağında, mevcut risklerin en asgariye indirildiği güvenli alanlarda inşa ediyoruz. Sadece geçmişin yeniden ihyası değil, geleceğin de kurgulanması için yoğun bir gayret gösteriyoruz. 11 şehrimizde yaptığımız çevre, kültür, tarih, spor, eğitim, ticaret ve şehircilik yatırımlarıyla, geçmiş ve geleceği kopmaz bağlarla birbirine bağlıyoruz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.