Filistin protestolarına katılan öğrenciler için dava: ADC tarafından anayasaya aykırı ilan edildi

Amerikan-Arap Anti-Ayrımcılık Komitesi (ADC), Trump yönetiminin Filistin haklarını destekleyen protestolara katılan veya bu konuda görüş bildiren uluslararası öğrenci ve akademisyenlere yönelik deportasyon işlemlerini anayasaya aykırı bularak dava açtı.

Dava, Cumartesi günü New York Kuzey Bölgesi Federal Mahkemesi'ne sunuldu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın görev süresinin ilk ayında imzaladığı iki başkanlık kararnamesinin uygulanmasının engellenmesi için ülke çapında geçici bir tedbir kararı talep ediyor.

MAHMOUD KHALİL'İN TUTUKLANMASI PROTESTOLARA NEDEN OLDU

Dava, Columbia Üniversitesi'nden Mahmoud Khalil’in tutuklanmasının ardından açıldı. 30 yaşındaki Filistin asıllı kalıcı ABD sakini Khalil, bu ayın başlarında tutuklanmış ve bu durum ülkedeki protestoların tetikleyicisi olmuştur.

Adalet Bakanlığı avukatları, ABD hükümetinin Khalil'in ülke dışına çıkarılmasını istemesinin gerekçesinin, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, Khalil'in eylemlerinin veya ABD’deki varlığının "ciddi olumsuz dış politika sonuçları" doğurabileceğine dair makul bir inanç taşıdığına dayandığını savunuyor. Rubio, Cuma günü yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde daha fazla öğrencinin vizesinin iptal edilmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Trump, Ekim 2023'te Filistinli savaşçılar tarafından gerçekleştirilen saldırının ardından, ABD üniversitelerindeki İsrail karşıtı protestolara katılan aktivistlerin sınır dışı edileceğini açıklamıştı.

ADC DAVASI, ÜÇ CORNELL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİSİNİN YANINDA AÇILDI

ADC'nin açtığı dava, New York'taki Cornell Üniversitesi'nden iki yüksek lisans öğrencisi ve bir profesörü temsil etmektedir. Bu kişiler, Filistin halkını destekleme ve aktivizmde bulunmalarının, "politik zulme maruz kalmalarına yol açtığını" belirtmektedir.

ADC'nin ulusal yürütme direktörü Abed Ayoub, “Bu dava, en temel anayasal haklarımızı korumak için gerekli bir adımdır. Birinci Değişiklik, tüm kişiler için ifade özgürlüğünü garanti etmektedir, istisnasız," açıklamasında bulundu.

Grubun hukuk direktörü Chris Godshall-Bennett, davanın, "uluslararası öğrencileri, ifade özgürlüğünü engelleyen ve onları akademik ve kamusal tartışmalara tam anlamıyla katılmaktan caydıran anayasa dışı aşırı müdahalelere karşı korumayı" hedeflediğini söyledi.