Bakan Tunç: CHP kurultayına ilişkin soruşturma derinleşebilir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı bir televizyon yayınında gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

NTV'den Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı’na yönelik başlatılan soruşturmaya ilişkin, dile getirilen iddiaların Siyasi Partiler Kanunu’na göre suç teşkil ettiğini söyledi.

Bakan Tunç, soruşturmaya konu olan iddiaların CHP üyeleri tarafından da dile getirildiğini belirterek, somut delil elde edilmesi halinde dosyanın genişletileceğini ifade etti.

"YARGI KENDİ İŞİNİ YAPSIN"

Adalet Bakanı Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturmara ilişkin, “Tehdide varan sözler ifade ediliyor. Bu doğru değil. Onlar ‘yargı tacizi’ diyor, aslında yargıya taciz var.” açıklamasında bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında yakışıksız sözler söylendiğini ifade eden Bakan Tunç, “Bırakalım yargı kendi işini yapsın. Yargı en doğru sonuca ulaşacaktır.” dedi.

CHP KURULTAYINA SORUŞTURMA

CHP’nin kurultayıyla ilgili olarak, kurultay sonrasında bir takım iddialar ortaya atıldı. İddiaları ortaya atanlar CHP mensuplarıydı. Bursa’da bir başvuru söz konusu olunca, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı Ankara’ya gönderdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruşturmayı ocak ayında başlattı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programındaki ifadelerinden sonra soruşturma tamamen gündeme oturmuş oldu. Sayın Hamzaçebi’nin de bir beyanatı oldu. Şaibe tartışmalarıyla ilgili mevcut yönetimin susmasını eleştirdiler. Bir cevap verilmesi gerektiğini söylediler.

"SOMUT DELİL VARSA SORUŞTURMA DEVAM EDER"

Sadece Kılıçdaroğlu ile Hamzaçebi değil, birçok partili şaibe söylentilerini dile getirdiler. Bu iddialar Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesine baktığımız zaman, bu tür davranışların suç teşkil edeceğini gösteren mevzuatımız var. Bu mevzuat karşısında, bu iddialar da sürekli yayınlaştığında, partililer tarafından bir takım iddialar ortaya atıldığında, başsavcılığın bu iddiaları değerlendirmesi gerekir. Somut delil elde edilirse, bu noktada soruşturma devam eder ve yargı kararını verir.

"SİYASİ OPERASYON GİBİ SUNMAK DOĞRU DEĞİL"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma söz konusu. Bazı belediye başkan yardımcıları ile belediye meclis üyelerinin terör örgütleri mensuplarıyla irtibatlarının olduğuyla ilgili iddialar söz konusu. Bu soruşturmaları farklı şekilde nitelendirmek, siyasi operasyonmuş gibi sunmak doğru değil.

"YARGIDA REFORM İHTİYACI BİTMEZ"

Yargı alanında reform ihtiyacı bitmez. Toplum gelişiyor, suç tipleri değişiyor. Kanunlarımızın yeni ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yeniden uyarlanması yeni reformları beraberinde getiriyor. Üç kez yargı reformu strateji belgesi açıklandı. Önemli hedefler hayata geçirildi. Dördüncü belgeyi Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Uzun bir çalışmanın sonucu bu. Yargı teşkilatının tüm taraflarıyla görüşmelerimiz oldu. Barolarımızın görüşlerini aldık.

Vatandaşlarımızın bizden beklediği ve sürekli tartışma konusu olan birçok hususa burada el atıyoruz. Tutuklama bir tedbirdir. 2 yılın altındaki suçlar bakımından tutuklama yasağı söz konusu. Burada hakimlerimize verilmesi gereken bir takdir yetkisi söz konusu. 2 yılın altında olan bazı suçlar bakımından tutuklama tedbirine başvurulmadığında toplumda maalesef yanlış algılara yol açan bir düşünce söz konusu.

2 yılın altında kalan suçlar bakımından suçun işleniş şekli, kişinin suç işleme eğilimi ve suçun kamu düzenini bozma tehlikesi gibi hususlarda hakime takdir yetkisi verilmesi, tutuklama tedbiri bakımından eleştiriyi ortadan kaldırabilecek bir düzenleme bu.

Denetimli serbestlikte de bir düzenleme düşünüyoruz. 2 yılın altındaki suçlar bakımından kimse cezaevinde bulunmuyor. Bunu düzeltmek gerekiyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. genel affa ilişkin olarak ise "Genel afla ilgili bir çalışma söz konusu değil. Böyle bir çalışma gündemimizde yok." şeklinde konuştu.

"ULUSLARARASI SÖZLEŞME KAPSAMINDA İADENİN GERÇEKLEŞMESİ GEREKİYORDU"

Tunç, İstanbul’da karıştığı ölümlü kaza sonrası annesi Eylem Tok tarafından ABD’ye kaçırılan Timur Cihantimur ile anne Tok’un iade sürecine ilişkin de konuştu. Bakan,"Uluslararası sözleşme kapsamında iadenin gerçekleşmesi gerekiyordu" dedi.

Tunç'un açıklaması şöyle:

"Yurt dışına çıktıkları anlaşıldıktan sonra hemen önce Mısır’a gitmişlerdi, ordan ABD’ye geçtikleri anlaşıldı. Biz hemen iade talebimizi ilettik. Ve orada gözaltı ve yakalama gerçekleşti. Ardından iade yargılaması süreci başladı.

Dün akşam itibariyle iade kararı verildi. Bu karar temyize tabii bir karar. İtiraz edebilirler. Kesinleştikten sonra ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderilir karar… Ve bakanlık da kesinleştiğinde iadelerini gerçekleştirmiş olur. Bu süreci başından beri yakından takip ettik.

Hemen kaza sonrası olay yerini terk etmek, toplum vicdanında olumsuz bir durum söz konusu… Adli soruşturma hızlı bir şekilde devam etti. ABD’deki iade yargılaması uzun sürdü. Hemen karar veremedi davaya bakan hakim.