Nahit Eren'den kendisini hedef gösteren Arif Güran'a yanıt: Bu size verdiğim ilk ve tek cevap...
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Köyü’nde katledilen 8 yaşındaki Narin Güran davasında geçen ay karar çıktı. Anne Yüksel Güran, abi Enes Güran ile amca Yüksel Güran, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Narin’in cansız bedenini saklayan Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis ile cezalandırıldı. Sanık avukatları, müvekkillerinin cezasına itiraz etti.
Narin’i savunmak için davaya müdahil olan Diyarbakır Barosu da, Nevzat Bahtiyar’ın da müebbet hapis cezası alması için itiraz etti.
'İLK VE SON CEVABIMDIR'
İtiraz ile ilgili karar beklenirken, Güran ailesi ve avukatlarının hem medyada hem de sosyal medyadaki görüş beyanları devam ediyor.
Narin Güran öldürüldüğünde Batman’da olan babası Arif Güran, geçtiğimiz hafta katıldığı Esra Ezmeci'nin televizyon programında, Narin’in avukatı sıfatıyla duruşmada, sanıklara soru yönelten Diyarbakır Barosu’nun eski Başkanı Nahit Eren’i hedef gösterdi.
Davanın başından beri sosyal medyadaki tartışmalardan kaçınan Nahit Eren, “ilk ve tek cevabımdır” diyerek Arif Güran’a yanıt verdi.
‘AÇIKÇA HEDEF GÖSTERMİŞSİNİZ’
Nahit Eren’in, kendisini açık bir şekilde hedef gösteren Arif Güran ile ilgili açıklaması şu şekilde:
"Beddua etmiş ve açıkça da hedef göstermişsiniz. Acılı bir babayı anlıyor, baş göz üstüne diyerek bu hususta bir şey demiyorum. Lakin kamusal bir alanda ifade edildiği için bir kısım beyanları düzeltmem ve yanlış algılara sebep verecek iddialara cevap olmam gerekiyor. Yüksel Güran’ın bir anne olduğunu, kendisine çapraz sorgu yapmayacağımı, sadece vicdanına sesleneceğimi, çelişkiler nedeniyle kendisine birkaç soru soracağımı sizin de olduğunuz esnada ifade etmiştim.
Nitekim duruşma zaptına bakıldığında bu beyanlarım görülecektir. Nevzat ve eşi Gazal’a gelince; kendilerine sorduğumuz soruların sayısına ve çapraz sorgunun süresine, yine duruşma zaptına bakıldığında görülecektir. Sadece Nevzat’a yönelik çapraz sorgu iki saatten fazla sürdü."
‘KENDİMİZİ KAHRAMAN İLAN ETMEDİK’
"Gelelim fasa-fiso olduğumuza. Bizler, sekiz yaşında katledilen bir çocuğun dava dosyası üzerinden çıkar amaçlayacak insanlar olmadık, olmayız da. Nitekim duruşma esnasında “Narin Dosyası üzerinden çıkar amaçlayanların” ona bu kötülüğü yapanlardan farksız görmeyeceğimizi ifade etmiştim.
Ayrıca hatırlanacağı üzere ilk duruşmada 'Diyarbakır Barosunun bu davada katılan sıfatı ile yer almasının kıymetli olup olmadığını' sormuştum. 'Evet çok kıymetlidir' demiştiniz. Bizler kendimizi kahraman ilan etmedik, o günlerde avukat ve önemli bir hukuk örgütü olan Baronun başkanıydım. Bugün bir avukatım artık. Sadece ekranlara bakıldığında, kahramanlık hevesinde olanlar görülecektir."
'TEHDİTLERE BOYUN EĞMEDİK'
"Son günlerde bir kısmı anonim bir kısmı da açık hatta yakınlarınızın da içerisinde yer aldığı hesaplardan şahsıma yönelik bu dava dosyası üzerinden tehdit ve hakaret içeren paylaşımlar yapılmaktadır. Hiçbir dönemde tehditlere boyun eğmemiş bir gelenekten geldiğimizde herkesin malumudur. Duruşmada da ifade etmiştik, bir kez daha ifade etmek istiyorum. O çocuğa bu kötülüğü yapanların kim olursa olsun hakkettikleri cezayı almaları için her türlü riski gözeterek kurumsal sorumluluğumuzla hukuki süreci takip ediyoruz.
Aksi durum, yani sessiz kalmakla insanlığa ve savunduğumuz değerlere ihanet etmiş olacaktık. Bizlere yönelik gerek soruşturma gerekse yargılama aşamasına yönelik yapılan tüm eleştiri ve itham edici beyanlara duruşma sürecince defalarca şeffaf bir şekilde cevap olduk. Aynı konuları, algı amaçlı ısrarla gündemde tutma isteğini de görüyoruz."
'FARKLI İLLERE NAKİL HAK İHLALİDİR'
"Dava sürecini, kurumsal sorumluluğun verdiği gereklilikle bir çocuğun yaşam hakkı boyutuyla ve maddi gerçeğin açığa çıkması amacıyla takip ettiğimizin herkes farkında. Dosyaya dair sözümüzü sadece duruşmada kuracağız demiştik ve öyle de yaptık. Bu size verdiğim ilk ve tek cevaptı, öyle de kalacaktır.
Tutuklu ya da hükümlülerin, ailelerinin yaşadığı kentlerdeki ceza infaz kurumlarından farklı kentlerdeki ceza infaz kurumlarına nakledilmelerini bir hak ihlali olarak gördüğümüzü yıllarca ifade ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Bu yanlış ve açık hak ihlali niteliğindeki uygulamadan umarım en kısa sürede dönülür."
Beddua etmiş ve açıkça da hedef göstermişsiniz. Acılı bir babayı anlıyor, baş göz üstüne diyerek bu hususta bir şey demiyorum.
— Nahit Eren (@av_nahiteren) February 5, 2025
Lakin kamusal bir alanda ifade edildiği için bir kısım beyanları düzeltmem ve yanlış algılara sebep verecek iddialara cevap olmam gerekiyor.
Yüksel… pic.twitter.com/3r8y8OfRR4
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.