Özgür Özel: Soruşturmanın kilit ismi Serdar Haydanlı aynı gün serbest bırakıldı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'de kritik açıklamalarda bulundu. Özel İmamoğlu soruşturmasında kilit isim Serdar Haydanlı'nın aynı gün serbest bırakıldığını söyleyerek o gün Akın Gürlek'in kiminle telefonda konuştuğunun araştırılmasını istedi.

CHP lideri Özgür Özel İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Saraçhane'deki binasında önemli açıklamalar yaptı.

Özgür Özel Ekrem İmamoğlu soruşturmasında aynı gün gözaltına alınıp serbest bırakılan Serdar Haydanlı ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı. Özel konuyla ilgili "İmamoğlu soruşturmasındaki kilit isim Serdar Haydanlı'nın gizemi.Bu arkadaşı Ekrem Bey tanımıyor. Biz tanımıyoruz. Ama Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanımız tanıyor. İletişim Başkanımız tanıyor.21 yaşında üniversite öğrencisi, babası şirket kurarken oğlum da hissedar olsun diye yazmış. Şubede, elde, elde, elde. Serdar Haydanlı evde. Çünkü ona gelen telefonla bırakıldı. Oysa ki gizli tanık ifadesinde naylon faturaları kesen isim diyor. Ben daha ne diyeyim arkadaşlar?" dedi.

"SERDAR HAYDANLI O SABAH KİMLERLE GÖRÜŞTÜ?"

Özel devamında "Serdar Haydanlı bir de mahir adam. Yani ben Ekrem Başkan'la telefonda görüşemezken o nasıl başarıyorsa gözaltındayken ben Türkiye protokolünün 4. ismiyim. İBB Başkanım'la gözaltına alındığı andan itibaren bir telefon görüşmesi yapamadım. Bu arkadaş kimi aradıysa, hadi HTS kayıtları var ya. O sabah kimlerle görüşmüş? Hadi çıkaralım. Biz bunları çıkaracağız yarın. O aradığı kimi aramış? Sonra Akın Gürlek'i kim aramış? Akın Gürlek de şubeye hangi talimatı vermiş? Şubeden serbest. Bunun dışında bir soruya cevap vermeyeceğim. " ifadelerini kullandı.

MEDYAYA DA YÜKLENDİ

Özel AHaber'e tepki göstererek şu sözleri sarf etti:

Bu haberi görmeyenler bu haber yayınlanırken yayından çıkanlar, bu basın toplantısını görmeyenler ey A Haber, sen de şu kadar, şu kadar namus, şu kadar izan, şu kadar insaf varsa hadi ya fikri takip diye bir şey var. Fikri takip diye bir şey var. Attın o karayı. Yapsana bir fikri takip. Kim bıraktı bunu diye. Ama sen haberi silmişsin be. Haberi silmişsin haberi. Şimdi kim algıcıymış? Kim yalancıymış? Kim namusluymuş? Kim masum insanların namusuna kara çalarmış? Gördük mü arkadaşlar? Buradan sonra hadi buyurun gidin Çağlayan'a. Sorun sorun. Sorduğunuz sorudan biz utanmıyoruz. Ekrem İmamoğlu'nun sorduğu ve soracağı sorulardan kim utanacak? Görelim bakalım. Bugün kimi mahkum ederseniz edin, vicdan terazisinde kimi mahkum ederseniz edin, tarih önünde makbul mahçupsunuz, mahkumsunuz. Yarın, bugün göreceğiz bakalım.

Buradan Merkez medyaya sesleniyorum. Bütün reklamları belli bir gelir seviyesinin, belli bir eğitim seviyesinin üzerinden alırsın. Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni yüzde 70 seni izler. Oraya çıkardığın iki yorumcuyla denge kurar gibi yaparsın. Bu soruşturmada bütün suçu bize yıkarsın. Daha hiçbir şey yokken gizliyken. Burada söylüyorum. Merkez medyaya, haber kanallarına. Bu haberleri görmeyin, yapmayın.

Sen 1 milyonluk gece mitingini görme, görme. Ondan sonra gel yarın öbür gün genel yayın yönetmenimiz bir kahvenizi içmek istiyor. Bir kahvenin 40 yıl hatırı var. Bir alçaklığın 40 yıl hafızamda yeri var. Büyük alçaklık yapılıyor. Teşekkür ediyorum arkadaşlar.

"İMAMOĞLU'NA BÜKEMEDİĞİ BİLEĞİ KIRMAK İÇİN SALDIRIYORLAR"

Özgür Özel ayrıca konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Türkiye siyasetinde kazanalar ve kaybedenler var. Tayyip Bey'i 31 Mart'ta yendik. Şu ana kadar yenilmeyen bir tek Ekrem İmamoğlu var. O İmamoğlu'na bükemediği bileği kırmak için saldırıyorlar. Haksızca, hukuksuzca bir iş var. Yürütülmekte olan ve gizlilik kararı olan soruşturmanın gizliliğine halle getirmeyeceğim. Şu an 106 kişi tutuklu. Öyle isimler var ki. Ekrem Başkan'a da soruyorlar tanıyor musun? Bizim de bilmediğimiz isimler var. Şimdi anladık. İBB'nin isme alınan şirketlerine, ihale alınan kim varsa, bunların isimleri alınmış ve hepsi evlerinden alınmış.

Bu yöntemle yarın 100 kişiye daha operasyon yapabilirsiniz. Hiçbir kısıt yok. Çünkü ihaleyi verirken imza atanlar ihaleyi veren şirketin bütün yöneticileri. 106 kişilik suç örgütü bir basit tanımdan ibaret. Ekrem Bey'in bu ihalelerin hiçbirinde imzası yok. Belediye başkanını imza atmadığı şeyden sorumlu tutarsanız bir tane belediye başkanı kalmaz.

"BİR KANIT YOK"

Bu 106 kişide şu var. İhaleyi almış şirket, şirketin sahibi oğlunu, kaynını yazmış, onları da gözaltına almışlar. Bunlar nasıl suçlanacak? Allah için bir kanıt yok. Elde işlemleri şaibeli hale getirecek gizli tanık var. Mesela bazılarına hiçbir şey dememiş, o çocuğa soru da soramıyorlar. Tek suçu yönetim kurulunda olmaz. Ama bazıların aağır ithamlar var, onlara uzun soru sorulması gerekiyor.

"İMAMOĞLU SORUŞTURMASININ KİLİT İSMİYMİŞ"

Gizli tanık demiş ki 'bir firmanın yetkilisidir, naylon fatura kesmektedir.' Bu adamı alacaksın, faturaları koyacaksın, soracaksın. Gizli tanığın verdiği isim, algı operasyonları yapıyormuş ve İmamoğlu soruşturmasının kilit ismiymiş.

Burada yazıyor kilit isim. İmamoğlu'yla da resimleri var. Ve bu firmanın, bu firmanın adı belli, algı operasyonu yapan bu kötü şirket, Ekrem Bey'den parayı örneğin 29 Ekim ilanı için alıp algı operasyonu kullanan, kestiği faturaya da gizli tanığın naylon fatura dediği şirket. Böyle yapılıyorsa doğru. Ama bu şirket o kadar itibarsız bir şirket değil ki.

Bakın, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok önemsediği Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarında bir genelge yayınladı ve İletişim Başkanlığınca uygun görülen sponsorluk veren firmalarla anlaşma yapılacağını, onların da kamu ihale mevzuatından muaf öyle 100. yıl mevzuata takılmadan takır takır iş yapsınlar, hızlı yapsınlar.

Böyle bir genelge yayınladı. İletişim Başkanımız Sayın Fahrettin Altun da bu yetkiyle bir firmaya yetki vermiş arkadaşlar.

"TÜRKİYE YÜZYILI KAMPANYALARINI YAPAN FİRMA"

Herhalde algıcı bir firma olsa, değil mi? Kötü bir firma olsa verilmez. Yine şahsın adı saklı. 4.5G firması bütün işlemlerde yetkilendirilen tek firma olmuş. Değerli arkadaşlar, bu 4.5G firmasının sahibi olan arkadaşımız 29 Ekim 100. yıl etkinliklerinde Türkiye yüzyılını götüren, Türkiye yüzyılı kampanyalarını yapan, bütün bakanlıklardan iletişim başkanlığından milyarlarca TL alan bir firma.

Ve bu arkadaşımız 2019'daki seçimden önce de 2015'ten beri İBB'de çalışıyor. AK Parti zamanında da çalışıyor. Uzun bir mukavelesi var. Bittiği güne kadar da takır takır çalışıyor. İhalelere giriyor, para alıyor. Şimdi bu arkadaşımızı da sabahleyin 6'da gitmişler evinden çoluğunun çocuğunun önünde hırpalaya hırpalaya almışlar, getirmişler arkadaşlar. Cumhurbaşkanlığının da iş verdiği, İBB'nin de verdiği ama gizli tanığın naylon fatura kestiği dediği bu kişi. Bakın arkadaşlar, bu evden ele geçirilme listesi. Elde, elde, elde. Tuttukladık diyor. Bunlar firarda, bunlar sonra bulundu. İlk sabah ya. Örneğin bunların içinde Buğra Gökçe İPA'nın Başkanı, değerli arkadaşımız sabah evde bulunmamış. Firarda yazmışlar. Bulununca eldeye geçiyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.