Ümit Özdağ: İddianameye hiç konmadı bile

Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımlarda bulunan Özdağ, muhaliflere yönelik hukuki süreçleri “düşman ceza hukuku” olarak nitelendirdi. Bu uygulamanın yalnızca kamuoyunda bilinen isimlere değil, birçok muhalif vatandaşa da yöneltildiğini belirten Özdağ, bu sistemi defalarca anlatacağını vurguladı.

Özdağ, PKK ile yürütülen müzakere sürecine ve bu sürecin 2009'dan itibaren kamuoyuna yansıyan bölümlerine de değinerek, PKK’nın o yıllarda Güneydoğu’da silah ve mühimmat yığınağı yaptığını belirtti.

YPG VE KOBANİ OLAYLARINA DAİR DEĞERLENDİRME

Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte PKK’nın Suriye’deki etkinliğini artırdığını dile getiren Özdağ, YPG’nin Türkiye-Suriye sınırındaki ilerleyişine dikkat çekti. Eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun YPG'yi “müttefik güç” olarak değerlendirmesini eleştiren Özdağ, Kobani olaylarının bu zeminde geliştiğini söyledi.

6-7 Ekim 2014’te yaşanan ve birçok kentte şiddetli çatışmalara sahne olan olaylarda, onlarca kişinin hayatını kaybettiğini, yüzlerce kişinin de yaralandığını hatırlattı.

“OLAYLAR KAYSERİ’DE BAŞLADI, TÜM ÜLKEYE YAYILDI”

Özdağ, 30 Haziran 2024’te Kayseri’de Suriyeli bir kişinin küçük bir çocuğa yönelik taciz iddiasıyla başlayan olayların kısa sürede birçok mahalleye yayıldığını ve geniş çaplı toplumsal tepkiye dönüştüğünü aktardı.

Bu süreçte, 3 konut ve 261 iş yerinin zarar gördüğünü, 5 iş yerinde yangın çıktığını ve çok sayıda aracın hasar aldığını ifade etti. Ayrıca, güvenlik güçlerinden ve itfaiye personelinden yaralananlar olduğunu belirtti.

“78 GÜNDE HAZIRLANAN İDDİANAMEYLE TUTUKLANDIM”

Özdağ, olayların ardından hazırlanan iddianamenin 78 gün gibi kısa bir sürede tamamlandığını ve kendisine yönelik 1 yıl 10 aydan 7 yıl 10 aya kadar değişen hapis cezası taleplerinde bulunulduğunu açıkladı.

“Suç sayılan tek bir kışkırtıcı açıklamam yokken, geçmişteki siyasi eleştirilerim gerekçe gösterilerek iddianame oluşturuldu” diyen Özdağ, adil yargılanma çağrısında bulundu.

“GERÇEKLER GÖZ ARDI EDİLDİ”

Açıklamasının sonunda ise Özdağ şu sözlerle durumu özetledi:

Olaylar sırasında halkı sakin olmaya davet ettiğim ve süreci yatıştırmak için görevlendirme yaptığım gerçeği görmezden gelindi. Ama ben cezaevindeyim. Oysa unutulmamalıdır: Devletin dini adalettir. Adalet mülkün temelidir.