Devlet Bahçeli: Terörü kalıcı olarak hayatımızdan çıkarmanın zamanı geldi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Heyeti’nin MHP'ye yapacağı ikinci ziyaret öncesinde yazılı bir basın açıklaması yaptı. Bahçeli'nin açıklamasında öne çıkan noktalar şu şekilde sıralandı:

"Ortak aklın etkin ve etkili bir şekilde işletilmesiyle birlikte, milli değerler ve emanetlere dürüstçe bağlılık, geniş çaplı uzlaşmanın ve buruk gönüllere ulaşmanın altın formülüdür. Sıkılmış yumrukların açılması, gerilmiş yüz hatlarının yumuşaması, sırt dönmek yerine sırt sırta verilmesi, ayrıca iyimser, iyiliksever ve iyi niyetli ilişki ağlarının kurulması, kilitli kapıları açabilecek en makul anahtardır. Sabır, sağgörü ve sağduyu mihverinde atılacak güven veren adımların boşa çıkması düşünülemez.

Daha fazla kaynaşarak, daha çok konuşarak ve daha yürekten kucaklaşarak milli ve manevi temellerde güçlü bir geleceğin inşası mümkündür ve muhakkaktır. Önyargıların markaj ve mahkumiyetinden kurtulmak, ilkel dürtülerden, illegal düzeneklerden ve sanal provokasyonlardan sıyrılmak hem bir zorunluluk hem de tarihi, coğrafi ve kültürel bir mecburiyettir. Ahlaklı, sorumlu, etik ve milli hassasiyetlere sadık bir siyaset pratiğinin karşısında çaresizliğin ve aczin yer almaması gerekir.

"Türkiye Yüzyılı" aynı zamanda huzur ve refahın yüzyılı olacak. Türk milletinin siyasetten ve siyasi partilerden tek beklentisi, haklı taleplerine kulak verilmesi ve doğal akışla oluşan sorunların dengeli ve demokratik müdahalelerle çözülmesidir. Türk ve Türkiye Yüzyılı huzur ve refah getirecek.

Fırtınalı bölgesel ve küresel sisteme karşı esnek, enerjik, erdemli ve stratejik direnç göstermek, iç cepheyi sağlam ve zinde tutmak beka düzeyinde bir önceliktir. Bu konuda herkes peşin hükümlere aldırmadan dikkatli olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olan her vatandaşımız, bölücü terörden şikayetçidir. Artık terörü kalıcı olarak hayatımızdan çıkarmanın zamanı gelmiştir. Çünkü terörle ulaşılacak hiçbir hedef yoktur. PKK, 41 yıl boyunca sadece yıkım, ölüm ve şiddet getirmiştir. 27 Şubat 2025'te terör örgütünün kurucu lideri tarafından yapılan "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" ile PKK'nın silah bırakması ve varlığını feshetmesi istenmiştir.

Suriye Cumhurbaşkanı ile PYD/YPG liderinin 10 Mart'ta Şam’da imzaladıkları anlaşma, Suriye'nin toprak bütünlüğünü tescilleyen önemli bir gelişmedir. YPG/PYD'nin silah bırakmasıyla ilgili gerçek, bu örgütün feshedilmesinin kaçınılmaz olduğudur. Suriye’nin kuzeydoğusundaki stratejik alanlar, Suriye Arap Cumhuriyeti’ne entegre edilecektir ve Kürtler, Suriye devletinin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilecektir.

PKK'nın, 27 Şubat çağrısına uyarak hemen kongre toplayıp, silahları teslim etmesi gerekmektedir. PKK’nın kuruluş manifestosunda hedef "Bağımsız Birleşik Kürdistan"dır; ancak yıllar içinde Türkiye düşmanlarının dayatmalarıyla bu hedef değişmiştir. 27 Şubat açıklamasıyla PKK'nın amacının tükenmiş olduğu ve feshedilmesinin şart olduğu netleşmiştir.

PKK'nın kurucu lideri Abdullah Öcalan, örgütün kurucu önderidir. CHP’nin ve yandaş kanalların, terörsüz Türkiye hedefini sabote etme çabaları gözle görülür bir şekilde devam etmektedir. CHP, siyasi ve fikri çarpıklığıyla Türkiye’nin karşısında sivrilmiş bir odak haline gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, CHP'nin makul bir siyaset ahlakına sahip olmadığı sürece onları dikkate almayacaktır.

Demokrasi devriminden bahsedenler, tek kişi oylaması yapılan önseçimi nasıl demokrasi ile bağdaştırdıklarını açıklamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihindeki en parlak demokrasi örneği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı oy seviyesidir.

CHP'nin yönetimi yine başarısız olmuştur. Terörsüz Türkiye'nin doğuş müjdesini karartamayacaklardır. DEM Parti heyetinin Milliyetçi Hareket Partisi'ne yapacağı ikinci ziyaret, terörsüz Türkiye mücadelesine destek anlamında takdir edilesi bir adımdır.

Yanlış anlamalar yaratacak ve kırılgan ortamı zedeleyecek açıklamalardan kaçınılmalıdır. Uzun bir yolumuz var ve bu yolun sonunda daha güçlü bir Türkiye olacaktır. Birbirimize Çanakkale ruhuyla sarılmamız, milli varlığımızı muhafaza etmek için manevi bir görevdir. Önümüzdeki günlerde Nevruz Bayramı ve Ramazan Bayramı kutlanacaktır. Allah’tan dileğimiz her günümüzün bayram olmasıdır.

Aziz milletimizin evlatları, yeni emperyalizmin kalleş tuzaklarına düşmeyecek, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti milli birlik ruhuyla sonsuza kadar var olacaktır."