Yenidoğan Çetesi Davası’nda ikinci gün: 47 sanık hakim karşısında

Yenidoğan Çetesi Davası’nda ikinci gün: 47 sanık hakim karşısında
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Yenidoğan Çetesi davasında, çete lideri Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanık hakim karşısına çıktı. İddianamedeki suçlamalar ve sanıkların savunmaları dikkat çekti.

Yenidoğan Çetesi Davası'nın ikinci duruşması bugün başladı. Mahkeme Başkanı salondaki yerini aldı. Tutuklu sanıklar, aralarında çete lideri Fırat Sarı’nın da bulunduğu grup, salona getirildi. Duruşmada ilk savunmasını yapan tutuklu hemşire Hasan Basri Gök, "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu," sözleriyle sistemdeki usulsüzlükleri gündeme taşıdı. Gök’ün, bebeklerin sağlık hizmetlerinden nasıl ticari kazanç sağlandığını detaylı şekilde anlattığı belirtildi.

'HASTA YOKSA YER DOLDUR!'

Sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı ise savunmasında, çete lideri olarak tanımlanan Fırat Sarı’yı işaret etti. Taşçı, “Yoğun bakım ne kadar dolu olursa o kadar para kazanılıyor. Bu yüzden Fırat Sarı sık sık ‘Hasta yoksa yer doldurun’ diyordu,” şeklinde konuştu.

Ayrıca, usulsüz bebek sevkleri ve sahte hasta kayıtlarıyla ilgili yaptığı itiraflarda, bazı bebeklerin ölümünün sağlık personelinin ihmali yüzünden yaşandığını ifade etti.

‘PARASI ÖDENMEYEN BEBEĞİN NAAŞI VERİLMEDİ’

Taşçı’nın açıklamaları, sağlık sektöründeki çarpıklıkları gözler önüne serdi. Türkmen uyruklu bir bebeğin ailesinin ameliyat masrafını ödeyemediği için tedavi edilmediğini belirten Taşçı, “500 bin lira istediler, aile ödeme yapamadı. Çocuk hayatını kaybedince, naaşı bile borç yüzünden verilmek istenmedi,” dedi.

‘İLAÇLAR DOLAPTA ÇÜRÜYORDU’

Sanıklardan Taşçı, SGK’dan haksız kazanç sağlamak için bebeklere verilmesi gereken ilaçların kullanılmadığını ve hastanede biriktirildiğini, “SGK, akciğer gelişimi için kullanılan bir ilaç için 9 bin 500 lira ödüyordu. Ancak ilaçlar hastalara verilmek yerine dolaplarda çürüyordu.” sözleriyle açıkladı.

‘ÇOCUK ÖLECEK DİYE FİŞ ÇEKTİRME TALİMATI VERİLDİ’

Taşçı, bir başka olayda ise doktorların ağır durumdaki bebekler için "Çek fişi, gitsin" dediğini öne sürdü. Yaşanan bu korkunç durumlar, mahkeme salonunda derin bir sessizlik yarattı.

'BEN BEBEK KATİLİ DEĞİLİM'

Taşçı son savunmasında, “Hiçbir çocuğun zarar görmesini istemedim. Maddi sıkıntı yaşadığım için yalnızca birkaç kez ilaç satışı yaptım. Ancak iddianamede adı geçen birçok usulsüzlüğü ben de şikâyet ettim. Buna rağmen dışarıda resmim ‘bebek katili’ olarak paylaşılıyor,” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.