Kira Artış Sınırı Sona Eriyor: 3 Önemli Öneri

İşte sektörün önde gelen kuruluşları GYODER, İNDER ve KONUTDER’in önerileri:

    1.    Ev Sahipliği Oranını Artıracak Adımlar
    2.    Erişilebilir Fiyatlı Konut ve Sosyal Kiralık Konut İçin Kamu-Özel Sektör İşbirliği
    3.    Kiralık Konut Arzı İçin Bireysel Yatırımcının Önünün Açılması

Kiracıların korunması adına 11 Haziran 2022’de uygulamaya konulan yüzde 25 zam sınırı, 2 Temmuz 2024 tarihinde sona erecek. Geçen iki yıllık süreçte bu uygulamanın piyasayı nasıl etkilediğini ve sınır kalktığında neler yaşanacağını sektör temsilcilerine sorduk. İşte beklentiler ve öne çıkan çözüm önerileri…

“Kira Piyasasında Düzeltme Yaşanabilir”

GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici, “Artan enflasyona karşı yüzde 25 sınırlaması ile bir koruma düşünüldü ama tam uygulanabildiğini söyleyemem” dedi. Çekici, likit olmayan ve kendine özgü dinamikleri bulunan gayrimenkul piyasasının doğal salınımının önemli olduğunu belirterek, “Böylesi müdahaleler piyasanın tekrar düzelmesini zorlaştırıyor ve toplumsal barışı olumsuz etkiliyor. Yüzde 25 kısıtlamasında birçok boş kalan ev oldu. Ayrıca yatırım motivasyonu ile satın alma davranışı da olumsuz etkilendi” diye konuştu.

Talep Etkisi Görülecek

Temmuz ayında sınırın kalkmasının tayinler ve öğrencilerin üniversiteye yerleşme dönemine denk geldiğine dikkat çeken Çekici, “Ayrıca yaz ayları evlenme ve taşınmaların arttığı bir dönem olarak bilinir. Burada oluşacak talebin piyasada fiyatlanacağını düşünüyorum. Son iki yıldır piyasa kirasının çoğunlukla yüzde 25 sınırının üzerinde ve karşılıklı mutabakat ile oluştuğunu gördük. Kira değerleri, bölgesindeki yeni kiraya verilen konut emsalleri üzerinden şekillendi. Kira değerlerinde enflasyon, faiz oranları, fiyat artışları ve piyasa gerçekleri çerçevesinde bir düzeltme yaşanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Yeni Konut Modeli Önerisi

Ev sahipliği oranı düşerken kiracı sayısının arttığını ifade eden Çekici, “Türkiye’de ev sahipliği oranının son yıllarda düşmesi ve kirada yaşayan nüfusun artması, sosyal konut ve kiralık konutta oluşan açığı da gösteriyor. GYODER’in önerdiği Yeni Konut Modeli, devlet-özel sektör işbirliği ile hızlı şekilde hem kiralık konut hem de sosyal konut açığını düzenleyecek bir formül içeriyor. Bu modelde, kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesi ve arsa mülkiyetinin devlette kalması fikri önerildi. Böylece arsa maliyetinin sıfırlanacağı ve kiraların yarı yarıya düşebileceği belirtiliyor.”