Dünya'nın manyetik alanı tehdit altında! İç çekirdeğinde beklenmedik şekil değişikliği
Dünya'nın çekirdeği, ürettiği manyetik alan sayesinde yeryüzündeki yaşamı, Güneş'in zararlı radyasyonundan koruyarak gezegenimizin kalbini oluşturuyor. İç çekirdek, sıvı dış çekirdekten ve gezegenin geri kalanından bağımsız bir şekilde dönüyor. Bu hareket olmasaydı, Dünya ölü bir gezegene dönüşür ve Mars gibi manyetik alanını kaybederdi.
Şekil değişikliğinin, katı iç çekirdeğin, aşırı sıcak sıvı metal dış çekirdekle temas ettiği bölgelerde gerçekleşmiş olabileceği düşünülüyor.
Araştırma, bilim dergisi Nature Geoscience’da yayımlandı. Bilim insanları, Dünya'nın iç çekirdeğinin neden önce dönüş hızının altına yavaşladığını ve 2010 yılında yeniden hızlandığını araştırıyorlardı.
Dünya'nın çekirdeğinin nasıl işlediğini anlamak, gezegeni koruyan manyetik alanı ve bu alanın zayıflama ya da durma olasılığını kavrayabilmek açısından büyük önem taşıyor.
Gezegenimizin içi oldukça gizemli bir bölge. Çekirdek, Dünya'nın yüzeyinden yaklaşık 6.500 kilometre (yaklaşık 4,000 mil) uzaklıkta bulunuyor ve bilim insanları tüm çabalarına rağmen henüz doğrudan çekirdeğe ulaşabilmiş değiller.
Bazı araştırmacılar, depremlerin oluşturduğu ve gezegenimize yayılan şok dalgalarını ölçerek bu sırları çözmeye çalışıyor. Dalgaların hareketleri, bu dalgaların hangi materyallerden geçtiğini gösteriyor; bu materyaller arasında iç çekirdek de bulunuyor ve bu sayede ayaklarımızın altında ne olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. Yeni analiz, 1991 ile 2023 yılları arasında aynı konumda gerçekleşen depremlerin sismik dalga düzenlerini inceleyerek, iç çekirdeğin zaman içinde nasıl değiştiğini anlamamıza katkı sağlıyor. Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde yer bilimci olarak görev yapan Prof. Vidale, 2010 civarında iç çekirdeğin yavaşladığı teorisini destekleyen yeni deliller buldu.
Ancak ekip, iç çekirdeğin şekil değiştirdiğine dair kanıtlar da buldu.
Değişikliğin, iç çekirdeğin erime noktasına yakın olduğu ve iç ile dış çekirdeğin sınırında gerçekleştiği görülüyor. Dış çekirdekteki sıvı akışı ve düzensiz yerçekimi alanı, çekim kuvvetlerinin deformasyona yol açmasına neden olabilir.
Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden Profesör Hrvoje Tkalcic, araştırmaya katılmamış olsa da, çalışmanın "daha fazla incelenmesi gereken ilginç bir olgu" ortaya koyduğunu belirtiyor.
Tkalcic, araştırmanın, bilim insanlarının "modern bilimde en az bilinen ölçümlerden biri olan iç çekirdeğin viskozitesi (akışkanın akmaya karşı gösterdiği direnç) gibi önemli maddi özellikler hakkında daha iyi tahminler yapmalarına olanak tanıyacağını" ifade ediyor.
Zaman içinde sıvı dış çekirdek, katı iç çekirdeğin içine doğru donuyor; ancak tamamen katılaşması milyarlarca yıl sürecek.
Bu durumun, Dünya’daki yaşamın sonunu getireceği neredeyse kesin olsa da, bu gerçekleşene kadar gezegenin Güneş tarafından yutulması muhtemel görünüyor.
Prof. Vidale'nin araştırması, dünyanın farklı bölgelerindeki uzmanların çekirdekte neler olup bittiğine dair yürüttükleri keşif ve tartışmaların bir parçası.
“Genellikle bilimde bir şeyi anlamaya çalışırken ona odaklanırız,” diyor Prof. Vidale.
“Büyük ihtimalle bu bulgu, günlük yaşamlarımızı etkilemeyecek, ancak Dünya'nın merkezinde neler olduğunu anlamak istiyoruz,” diye ekliyor.
Bu değişimlerin, Dünya'nın manyetik alanındaki değişikliklerle bağlantılı olması da olasılık dahilinde.
“Geçtiğimiz onyıllarda manyetik alanda farklı değişiklikler oldu, biz de bunların iç çekirdeğin sınırlarında gözlemlediğimizle bağlantılı olup olmadığını öğrenmek istiyoruz,” diyor Prof. Vidale.
Ancak, Prof. Vidale bulguların abartılarak çekirdeğin yakın zamanda dönmeyi bırakacağı gibi spekülasyonlara dönüşmesini istemiyor.
Ayrıca hâlâ birçok belirsizlik olduğunu vurguluyor.
“Bu değişimleri doğru şekilde yorumladığımızdan yüzde yüz emin değiliz,” diyor Prof. Vidale ve bilimsel bilginin sınırlarının sürekli değiştiğini belirterek, birçok bilim insanı gibi geçmişte kendisinin de yanıldığını ekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.