Sosyal medyada ünlü olan orman içindeki yalnız ev satışta! Yeni sahibini bekliyor...

2015 yılında İstanbul-İzmir Otoyolu’nun açılmasının ardından bu güzergâhtan geçen vatandaşların sosyal medyada yaptığı paylaşımlar sayesinde dikkat çeken ev, zamanla “orman içindeki yalnız ev” olarak tanınır hale geldi.

Ormanlık bir alanın zirvesine konumlanan ve köye oldukça yakın bir noktada yer alan 125 metrekarelik, dokuz odalı bu ev, konumu itibarıyla ilgi odağı oluyor.

Şu anda 26 yaşında olan Yağmur Şirin, çocukluk anılarını geçirdiği evi ve arazisini AA muhabirine gezdirirken, evin babası öğretim üyesi, annesi ise bankacı olan ailesi tarafından emekliliklerini doğayla iç içe bir ortamda geçirmek amacıyla yapıldığını aktardı.

Şirin, doğanın kalbinde, anne ve babasıyla birlikte büyüdüğü bu evde çok değerli anılar biriktirdiğini söyleyerek, Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi mezuniyetinin ardından yüksek lisans için Milano’ya gittiğini ifade etti.

Yüksek lisansını tamamladıktan sonra İtalya’da bir mimarlık ofisinde yüksek mimar olarak çalışmaya başladığını belirten Şirin, "Tatil için eve geldiğimde, İtalyan bir meslektaşım ziyaretime geldi. Bana, ‘Yağmur, tüm Türkiye senin evini konuşuyor’ diyerek sosyal medya bağlantısını gönderdi. İnsanların ilgisi beni mutlu etti. Babamdan öğrendiğim misafirperverlik anlayışıyla herkese kapımız açık. Dileyen herkes evimizi görebilir." dedi.

"BİR EVİN RUHUNU MANZARA DEĞİL, İÇİNDEKİ İNSANLAR OLUŞTURUR"

Şirin, sosyal medyada ve otoyoldan çekilen görüntülerde evin genellikle arka cepheden göründüğünü, bu yüzden dağın zirvesinde yalnız bir yapı gibi algılandığını söyledi.

Evin, 1998 yılında üç katlı mütevazı bir yapı olarak inşa edildiğini belirten Şirin, şu ifadeleri kullandı:

"Evimiz tam olarak Taşköprü beldesine bağlı Kabaklı köyünde yer alıyor. Bu kadar dikkat çekeceğini düşünmemiştik. Doğayla iç içe, huzur veren bir ortamı var. Emekli bir öğretim üyesi olan babam ve bankacı annem bu evi kendileri için yaptırmıştı. Manzara elbette önemli ama bir evi yaşanılır kılan içindeki insanlardır. Bu evin en güzel yanı, Osmangazi Köprüsü’nün kapanmaz panoramasına sahip olması. Ailem şu anda burada keyifli bir yaşam sürüyor. Ben yurt dışından geldiğimde yalnızca bir gün bile burada kalsam, sanki bir ay tatil yapmışım gibi hissediyorum."

Şirin, sosyal medyada sıkça karşılaştığı “Eve suyu nasıl taşıyorlar?” veya “Yemeklerini nasıl hazırlıyorlar?” gibi soruları tebessümle karşıladığını belirtti.

Görüntü itibarıyla kırsal bir yaşam sunan evin aslında ihtiyaçlara çok yakın bir konumda olduğunu vurgulayan Şirin, şunları söyledi:

"Evin 5 dakika uzağında birçok villa, market ve köy kahvesi bulunuyor. Sessiz ama aynı zamanda canlı bir köyde yaşıyoruz. Hem il merkezine hem de İstanbul’a oldukça yakınız. Yaklaşık 15 dakikada köprüye ulaşmak mümkün. Aracınızla rahatça ulaşım sağlayabiliyorsunuz. İtalya’daki mimarlık ofisinden bana üç yıl sürecek bir proje teklifi geldi ve kabul ettim. Annem ve babam da artık yaşlandığı ve sosyal medyada gördüğümüz yoğun ilgi üzerine, evi satışa çıkarmaya karar verdik. Bu manzaraya, ormana ve konuma sahip bir evi tekrar bulamayacağımı biliyorum. Bana huzur dolu yıllar yaşattı ama artık yeni bir aileye devretmenin zamanı geldi. Bu evin, yeni sahiplerine de aynı huzuru ve şansı getireceğine yürekten inanıyorum."